KonserLer

balans performance hall
17 kasım 2007 - 24:00

ooze venue - izmir
23 kasım 2007 - 24:00

balans performance hall
08 Aralık 2007 - 24:00

balans performance hall
12 Ocak 2008 - 24:00

balans performance hall
09 şubat 2008 - 24:00

balans performance hall
08 mart 2008 - 24:00

balans performance hall
12 nisan 2008 - 24:00

Billboard eylül 2007 / The Beach

Kavafis diyor ki : “Aklım daha ne kadar Kalacak bu çorak yerde? Yüzümü nereye çevirsem, Nereye baksam Kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün Boşuna bunca yıl Tükettiğim bu ülkede”

Paul Bowles, sihirli bir yerin, sihirli bir fikrin –dolayısıyla da “ruh halinin”- dünyanın bir yerlerinde onu beklediğine inanıyordu. Buldu da. Fas, Tanca uzun yıllar onun oldu. Burroughs’u, Kerouac’ı ağırladı oralarda, Kuzey Afrika’ya gelen gezginlerin gurusu oldu. Birkaç yıl önce öldüğünde -89 yaşında- hala “O yer”deydi.
En güzel romanı “Esirgeyen Gökyüzü”ndeki -ki Türkçe’deki “Çölde Çay” adı daha da güzel- kahramanları Kit ve Port ise bulamadılar “O yer”i.
Onlar turist değil, gezgindiler. Hatta sürekli gezginlerin “aramadan gezenler” sınıfına da girdiklerinden hayata katılmak karşısında gönülsüzlüğü ve kararsızlığı da paylaşıyorlardı.
Kitabın bir yerlerinde “aramadan gezenler”in ortak sıkıntısıyla düşünüyor Kit; “Keşke bu gece olacağından emin olsaydım. O zaman kendimi rahat bırakabilirdim ama emin olamamak...İnsan bilemiyor...hep bekliyor.”
Emin olamamak. Beklemek. Beklerken de bir yerlerden başka yerlere gitmek. En zoru da, bir şey bulmak için dolaştıklarını kendilerinden bile gizleyerek...
Güzel bir söz hatırlıyorum kitapla ilgili. Kitabın içinde mi, yoksa onunla ilgili bir eleştiride mi bilmiyorum ama kısacık, mükemmel bir özet; “Çölün ruhu, ruhun çölü”.
Yavaşçacık bir anlatım, hem üslup, hem içerik olarak. Çöl’ü de, Kit’i de, Port’u da anlatıyor. Bomboş. Kafamda Kavafis devam ediyor : “Bir başka ülkeye, bir başka denize gidelim” dedin
“Bundan daha iyi bir şehir bulunur elbet”
Alex Garland’ın ilk romanı “Sahil” (The Beach) de bir yolculuk öyküsü. İki roman, iki film, iki aktör, iki yazar, iki kahramanı karşılaştırınca, “yolculuk var, yolculuk var” diyor insan. Paul Bowes Garland’a, Bertoluccu Danny Boyle’a, Di Caprio Malkowich’e, “The Beach” “Çölde Çay”a, Richard ise Port’a karşı...
Aradaki fark, turistle gezginin farkı işte. “Kısa süreli, nedenli, farkında olarak” yapılanın, “Sürekli, nedensiz –en azından çok açık bir nedeni olmaksızın- farkında olmadan” yapılan farkı. Tayland ve Fas’ın farkı, 1990’ların ve 1950’lere farkı, düşünmeyen başka birşey yapmayan Port’un, Nintendo oynamaktan başka bir şey yapamayan Richard’a farkı...
Çölün ruhu Bowles’da...Şöyle diyor bir röportajında Tanca’yı anlatırken; “Davullar hiç susmazlar, ama uyanmam ben onları duyunca. Rüyalarıma eklerim onları. Aynı müezzinlerin çığlıklarını yaptığım gibi...”
İşte “O yer”e vardığının kanıtı...Di Caprio İnternet Cafe’de oyun oynarken, Bowles Tanca’da uyuyor.
Kavafis’in bir şiiri daha var, “Sahil”in Richard’ına merhem olacak...
“Sana bu güzel yolculuğu verdi İthaka O olmasa yola hiç çıkamaycaktın.Ama sana verecek bir şeyi yok bundan sonra”

ResimLer



Teoman Hakkında


20 Kasım 1967’de İstanbul’da dünyaya gelen Yakupoğlu,Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun.İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları bölümünde masterını tamamlayan Teoman,ilk müzik grubu Indians’ı 1986 yılında arkadaşlarıyla birlikte kurdu ve uzun yıllar grubun solistliğini yaptı.Bir çok konser ve kayıt çalışmalarının ardından,grubun dağılması ile birlikte çeşitli sanatçıların albümlerinde ve bir çok grupta solist olarak yer aldı.1996 yılında Roxy’de gerçekleştirilen Roxy Müzik Yarışması’nda,ilk solo albümünde yer alan Ne Ekmek Ne de Su ve Yollar isimli parçalarıyla en iyi beste ve en iyi söz ödüllerini aldı.1996 yılında ilk albümü Teoman’ı İstanbul Plak’dan çıkardı.1998 yılında piyasaya çıkan O isimli ikinci albümünde NR1 Müzik ile çalışmaya başlayan Teoman,üçüncü albümü Onyedi de yine NR1 Müzik etiketini taşıdı.Albümlerinde yer alan şarkıların birçoğunu kendi yazıp besteleyen Teoman, O ve Onyedi isimli albümlerinde prodüktör olarak Rıza Erekli ile çalıştı.O isimli albümde Orhan Atasoy ve Ercüment Vural’ın unutulmaz bestesi Gemiler’i ve üçüncü albümü Onyedi’de yer alan Ajda Pekkan’ın klasikleşmiş şarkısı Uykusuz Her Gece’yi ve Bora Ayanoğlu’nun O Yaz’ı ,Gönülçelen albümünde Barış Manço’nun Anlıyorsun Değil Mi? isimli eserini,albümünde yine Barış Manço’nun Kol Düğmeleri ve Mehmet Soyarslan’ın Resimdeki Gözyaşları şarkılarını yeniden yorumladı ve dinleyicilere tekrar sevdirdi.İstanbul’da Sonbahar isimli remix albümünü de NR1 ile yapan Teoman,isimli albümü ile birlikte Avrupa Müzik ile çalışmaya başladı ve son albümü En Güzel Hikayem dahil albümlerini Avrupa Müzik ile çıkardı. Teoman’ın senaryosunu yazıp,rol alıp ,yönetmenliğini üstlendiği,müziklerini hazırladığı Balans ve Manevra isimli ilk sinema filmi 11 Mart 2005’te vizyona girdi ve filmin soundtrack albümü film ile eş zamanlı olarak müzik marketlerde yerini aldı. Sanatçı kendi jenerasyonunda geniş kitleler tarafından en iyi şarkıcı,söz yazarı olarak kabul edilir ve En İyi Şarkıcı,En İyi Söz Yazarı,En İyi Albüm gibi çeşitli ödülleri vardır.